20 Ocak 2010 Çarşamba
YOL
Bu bir gidişse
Kendimden öteye
Kendimi yıkmaya da gider bu yol
Yolcu yolu düşünmez çok kere
Yola çıkış önemlidir özde
Oysa yolu da çok düşündüm
Yolculuğumu da tabii ki
Ufkun yolunun rehberini
Yaşantımın acılarından
İznini sabrımın şerbetinden
Hırsımı kuşatılmış duygulardan
Alarak yola çıktım
Yol nereye gider diye düşünmeden
Yol nereye gider...
19 Ocak 2010 Salı
İNSANIN BİLGELİĞİ
Oturmuşum masama kitap okuyorum
Bütün zamanlar
Geçmişin gizemini
Geleceğin sırrını
Bugün masamda
Bilim tiyatrosunda izliyorum
İnsan olduğu için
Olmuş gibi her şey
Yada olanlar insana yönelik olmuş
Doğanın tepkisi bu
Kendine kızan insana öfke gibi
İnsan bu etkileşimde
Bulacaktır bir gün insanlığı
Bilgelik yoludur bu yol
Acıdan geçer
Kavrayıştan
Vurgulayıştan yani
Savaştan geçer
İnsanın insanla olan savaşının
Bittiği gün
Doğayla olan savaşının doruk noktasında
İnsan bilgeliği görecektir.
Mesut Kahveci
BİR BAKIŞ
Bir bakış buzlu dağlara doğru
Taze bahar kokusu donanan
Tabii bir bahar yeşilliği
Ve orada bir dağ evi
Kimsesiz aşıkların yüce evi
Yolcunun durağı
Çobanın yatalağı
Eski, çok eski ve narin bir ev
Ve kenarında akan bir dere
Yüce dağların kar sularıyla beslenen
Küçük ve güzelim bir dere
Akıyor sakince sonsuz uzaklığa
Ve dağların eteklerini süsleyen selviler
Yükselmişler, amansızca göklere doğru
Hayalimde yaşıyorum o güzelliği
Kalbim ise yalnız ve yalnız
Tabiat aşkıyla dolmuş vaziyette
Sevsem bir türlü sevmesem bir türlü
24-7-1981
Mesut Kahveci
Taze bahar kokusu donanan
Tabii bir bahar yeşilliği
Ve orada bir dağ evi
Kimsesiz aşıkların yüce evi
Yolcunun durağı
Çobanın yatalağı
Eski, çok eski ve narin bir ev
Ve kenarında akan bir dere
Yüce dağların kar sularıyla beslenen
Akıyor sakince sonsuz uzaklığa
Ve dağların eteklerini süsleyen selviler
Yükselmişler, amansızca göklere doğru
Hayalimde yaşıyorum o güzelliği
Kalbim ise yalnız ve yalnız
Tabiat aşkıyla dolmuş vaziyette
Sevsem bir türlü sevmesem bir türlü
24-7-1981
Mesut Kahveci
18 Ocak 2010 Pazartesi
ZORMUDUR/ Sevdaya yürekli soyunmalar
Sordun mu hiç kendine?
Neydi arantı yollarındaki pusu
Zaman mı yaşam mı neydi?
Girilen çabalardaki yorgunluk
sevgisizlik ve umutsuzluk
Payımıza düşen.
Yılların yüreğimizde pişirdiği
Neden inmedi aramıza
Yada dilimizde seda olmadı
Çoook mu zordu bu zamanda
Alevlenmesi yüreklerin
İçinde cehennemler taşırken
Üstelik kendimizi atarken,
Sokakların savuran rüzgarına
Zamanın uzun ama dar
buluşmalarında
Neden sevda yanmıyor aramızda
İçimiz bu kadar donarken
Gözlerimizde renklenen pırıltıya
Aklımız neden inanmaz
Zor mudur bu çağda
Sevdaya yüreklice soyunmalar
Tuzaklara düşünmeden
Tramplen dalışları yaparken
Yaşamın diğer boyutlarında
Yalım acıyla halay çekerken
Umut adına, sevda adına
Yarının çıkışı uğruna
Zor mudur bu çağda
Sevdaya yürekli soyunmalar
Mesut Kahveci
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
PAYIMA DÜŞEN
PAYIMA DÜŞEN Bir kalp atışı ile bana düşen Günün sonunda yalım acı Tanıdım, tanımışlığımı gördüm Bir aksi seda bakışın vardı Günün ...
-
Bir ömür nedir ki gülüm? Üç beş aşk sıkıştır gitsin. Nasıl olsa yakar biri Ve sen anlam katmış sayılırsın. Ömrünü ziyan etmey...
-
bir güne sığdı işte herşey tanrı bile yedi günde yapmış tüm yapacaklarını bir dile kolay bir gün de, ne...
-
Şimdi ben vazgeçişlerdeyim Enkazımda kalırsın Bıçkınlığımı sundum Törpüledin, onursuz şimdi Sevda kurşunu vurmuş Yara derin yok merhem...