28 Mayıs 2010 Cuma

ZORLU SEVDA


Uzak bir beklentisin
Doğacak zamanın filizi belki
Gözlerinde gizemin izi ve

Gizemin aynası gözlerin
Derin sular içerir yüreğin
Ben kendi deminde
Yorgun bir volkan ve
Batık gemi düşüm
Nasıl da uyandı sevda
Çöl kısırı toprağımda


Her yol çıkar kendi çıkmazına
Yüküm arttı yüreğinin yamacında
Ve gelincik açtı özümde

Gözünde kocaman bir
                               çocuk gülüşü
Beni hançerledi,
sevgi bahçesi toprağı
Yoktu fidem umut adına yeşerecek
Uzak kaçışların kayıp hayatına
Bağlamışım düşlerimi
Yık yapılandırmadan önce
Bakışım sana bir demet çiçek
Zaman çarkının terkinde
                              savrulan
Ben, ufkumun yamaçlarında
Uzak yolculukların gezginiyim
Uzaksa uzak, eyle yakın
Çık yollarıma yine

Mesut Kahveci

23 Mayıs 2010 Pazar

YİTİP GİTMENİN HİÇLİĞİ


Bir hiç uğruna belki de hayat
Alır koynuna ve savurur insanı
Boyutların içinden gelen ve giden bir can
Yeryüzü durur yaşamın sınırlarında
Devinimsel gidiş uzar aslında
Aslında yok oluşa doğru gider hayat
Zamanın ötelenmiş boyutlarında

İnsanı aşar yaşam, evrimin önde sinde
Bir hiç tir insan, tanrısal yaratık
Maddenin fizyolojik boyutunda
Yaşamın yitmesi gibi
İnsan yiter bir gün
Evrenin zaman terkisinde
Yeni oluşumlara gebe,
zamanın uzun deviniminde

Tanrı bu, boş mu duracak
Öteler yaşamı boyutu başka
Bir hiçtir yaşam ve hiç uğruna
Anlamların döküldüğü uzaysal dilimlerde
Bir hiçtir yaşamın bize kattığı
Yitip gitmelerden öte




Mesut Kahveci

PAYIMA DÜŞEN

PAYIMA DÜŞEN Bir kalp atışı ile bana düşen Günün sonunda yalım acı Tanıdım, tanımışlığımı gördüm Bir aksi seda bakışın vardı Günün ...